BABAN VAR MIYDI?

Az önce Jane; ''Anne senin baban var mıydı?, anlat bana''
Mine; ''Vardı kızım ama öldü''
Jane; ''Adı neydi?''
Mine'' Ömer'di''
Jane; ''Yiğit'in de adı Ömer anne''
Mine; '' Evet kızım çünkü benim babam Yiğit'in de dedesiydi, senin de deden''
Jane; ''Anne sen babanı seviyor muydun?''
Mine; ''Tabii seviyordum kızım''
Jane; ''Ben de dedemi çok seviyorum anne''

BABAN GELECEK

Jane Dane'ye emzik vermiş, ayağına bir yastık koyup kardeşini yatırmış, sallıyor.
''Babanı mı özledin'' diye soruyor kardeşine ve ekliyor tesellisini ''gelicek baban gelicek merak etme, işini bitirsin gelicek''

ÇİRKİN ŞEYLER

Jane; Anne Uzuntarla'ya gidince bize ne alacaktin unutma.
Mine; Unutmadim isikli peri oyuncagi alacagim.
Peri tamam da, sen "anne aciktim"diyen bebekten istiyordun, ananen sana ondan alacakmis.
Jane; Ananem almasin sen al, cunku ananem hep bize cirkin seyler aliyor.
Mine; mesela ne aliyor ananen size cirkin olan?...
Jane; pekmez, yumurta, ananas !

23 NİSAN'I BÖYLE GEÇİRDİK

Bugün 23 Nisan.

Resmi tatil, kreş yok.

Tatilden istifade Jane bugün 2 saat süreli bir muffin ve kurabiye work shopuna katıldı ve bundan çok zevk aldı:)

Çok güzel damla çikolatalı muffinler ve şeker hamurlu kurabiyeler yapmış:)

Ders bitiminde de kendi yaptığı muffinlerden birini yemiş:)

O kursta iken biz de  Dane ile Moda'da gezdik biraz.

''Anne beni Barış Manço'nun evine götür'' dedi, 
''Anne beni parka götür''dedi
''Anne beni dondurmacıya götür'' dedi
Bunların hepsini kucağımda yaptı.
''Dane yoruldum biraz yürü'' dedim...
''Boşver anne, bir şey olmaz, taşı beni'' dedi :)))

İşte Jane'nin katıldığı work shoptan fotoğraflar;

Ve tabiki yaptığı muffin ve kurabiyelerin fotoğrafları;

Bunlar da Jane'nin bugün yaptığı muffin ve kurabiyeler.

Nasıl da kabarmış benim minik kızımın minik kekleri:)))

Ve bunlar da Dane ile 23 Nisan gezimizden:)

UZUN ETEK

Aysun Ögretmen; Jane bu uzun eteği giyme, merdivenden inip cikamiyorsun.
Jane; Yeni aldik, napalim, atalim mi? 




Bu arada işte bahsedilen etek bu:)


Kresin duvariyla bitisik binanin ilk katinda 70 yaslarinda bir teyze var.
Jane'yi cok seviyor.
Jane'yle sohbet etmek icin balkona cikiyor.
Jane "gunaydin nene" diyor O'na sabahlari
Teyze de "hosgeldin sultanim" diye karsiliyor Jane'yi....
Bu fotograf dun aksam uzerinden; nene ile sohbet icin kaydiraga cikti.
Neşesine dikkat:)

DOKTOR DANE

Bu sabah;
Ben kızlarımın ikisini de kreş için hazırlama telaşında iken O'nlar gayet rahat, son derece keyifli bir şekilde doktorculuk oynuyorlar.
Sabahın sekizinde akıllarına nereden geliyor doktorculuk derseniz söyleyeyim.
Dane bu sabah gözleri biraz çapaklanmış şekilde uyandı, ''anneeee gözüm açılmıyor'' diye ağladı.
Hakikaten de gözleri çapaktan birbirine yapışmıştı.
Hemen biraz pamuk ve kaynamış soğumuş su ile sildim kirpiklerini, gözü açıldı.
Hazır ortaya pamuk gelince O'nlar da hemen doktor çantalarını getiriverdi benim yatağımın üzerine.
Hemen benim yatağa uzanmamı istedi Dane eline biraz pamuk alarak ve aynen şöyle dedi;
''anne ben doktor Dane Hanımım, neyiniz var anne bey?''


Sabah kahkahamın nedeni Dane'mdi:)

Yatağımın üzeri hala bıraktıkları gibi duruyor, kreş dönüşü devam edeceklermiş oyuna.
''Bozma anne, sös mü?'' dedi Jane:)
''Sös'' dedim ve toplamadım oyuncakları....

KAYSERİ'Lİ JANE-4

Jane yanima geldi
"Anne iki bebegim oldu, gelip gorebilir misin" dedi
"sen mi dogurdun" dedim
"hayir yolda buldum, annesi babasi ve nenesi ölmüs, ben bakiyorum, cok tatlilar" dedi
"tebrik ederim ne kadar iyi, ne kadar fedakarsin" dedim...
"benim adim senin adinla ayni, benim adim Mine, iyi anneyim ben" dedi
"ben anneleriyim, sen nenelerisin, babam dedeleri" diye de ekledi
Evine gittim, buyur etti yemek masasina, herseyi sizin icin yaptim" dedi

Birinin adina Melek koymus, digerini kucagima verdi, ne isim istersen koy dedi, ben de kafiyeli olsun diye İpek koydum.
Buraya kadar hersey iyi idi, Jane cok tatli, cok sevecen, sefkatli idi.
Sonra birden bire icinden bir Kayseri'li cikti; "anne bebeklere altin taksana" dedi, "baba senin de ustunde altin var mi?" diye ekledi :))))